15 Eylül 2008 Pazartesi

Çok az gazete dergi okuyoruz

Çok az gazete dergi okuyoruz Eser KARAKAŞ ekarakas@stargazete.comGeçen hafta Pazar günü ABD’de TV güzellerinin yıllık gelirleri sütünuma taşımış, bu paraların çok büyük paralar olduğunu ama en azından tümüyle saydam olduğunu, bizde ise bizim TV güzellerimizin ne kazandığını asla bilemediğimizi çünkü bu alanda saydamlık olmadığını yazmış idim.

Bu Pazar yazısını da doğrudan içinde bulunduğumuz sektörün sorunlarına bir küçük mukayeseye ayırmak istiyorum.

Internet üzerinden erişebildiğiniz bazı sitelerden ülkemizde gazetelerin günlük tirajlarını, geçmişle de mukayese yaparak izleyebiliyorsunuz.

Türkiye’de daha çok hangi gazetenin ne kadar sattığı konusu gündemde ama toplam tirajın ne kadar olduğu ve bu toplam tirajın gelişmiş ülkelerle mukayesesi pek yapılan bir şey değil.

www.medyatava.com sitesinden ülkemizde günlük gazete toplam tirajının bu günlerde beş milyonun biraz üzerinde seyrettiğini görüyoruz.

Bu toplam tiraj yakın geçmişle mukayese edildiğinde fena bir tiraj değil zira tam 22 Temmuz seçimleri öncesi yani normal olarak gazete satışlarının artmasının beklendiği bir ortamda bile bugünkü tiraj büyüklüğünün altında (yaklaşık beş milyon).

Medyatva sitesinde tiraj raporları 2002 tarihine kadar iniyor ve 2002 senesinde yani krizin hemen ertesinde toplam tiraj 3.6 milyon dolayında; yaklaşık altı senede bir buçuk milyonluk bir artış var, buna da iyimser bir gözle bakıyoruz.

Ama bu arada ülkemiz nüfusunun da 70 milyona yakın olduğunu (kimse tam sayamıyor galiba) tahmin ediyoruz.

***

Elimde şu anda bu konuda Fransa’da yapılmış bir araştırma var ve araştırma sonuçları tahminlerin aksine 2007 senesinde yazılı basına olan talepte belirgin bir artış olduğunu ortaya koyuyor.

Fransa’nın nüfusu yaklaşık 60 milyon, yani bizden yaklaşık on milyon daha az ama onlarda 15 yaş ve yukarı nüfus oran olarak çok daha fazla olduğu için potansiyel gazete okur sayısının yaklaşık aynı olduğunu düşünüyoruz; okuma alışkanlığı ve okur-yazarlık oranları da çok farklı ama yine de bir karşılaştırmanın yapılabileceğini düşünüyorum zira her iki ülkede de 15 yaş ve üstü nüfus yaklaşık elli milyon.

Fransa’da her gün yaklaşık 23 milyon fransızın eline bir günlük gazete geçiyor.

Sekiz milyon fransız ise yine her gün bir ulusal gazete okuyor; Fransa’da bizdeki geleneğin aksine yerel, bölgesel gazeteler çok güçlü ve ulusal basından daha fazla okunuyorlar.

Fransa’nın ve hatta belki dünyanın en önemli gazetesi Le Monde bir ulusal akşam gazetesi olarak günde 2 milyondan fazla fransız tarafından okunuyor ve 2007 senesinde okur sayısı artış oranı yüzde sekiz; başka bir ulusal ve ciddi gazete Liberation’un okur sayısı da bir milyona yaklaşıyor ve artış oranı bir sene içinde yüzde on.

Figaro gibi daha muhafazakar bir gazetenin ise okur sayısında artış pek yok.

Fransızların dergi okuma alışkanlıkları ise gerçekten çok ilgi çekici.

15 yaş üstü fransızların 48 milyonu (bu yaş grubunun yaklaşık yüzde 98’i) ayda mutlaka bir dergi okuma alışkanlığına sahip.

Fransa’da son yıllarda ‘parasız gazete’ tirajında da büyük bir artış gözleniyor; ‘20 dakika’ adlı bedava gazetenin günlük dağıtımı iki buçuk milyonun üzerinde.

Basın ekonomisiyle ilgilenenler için internet reklam pastasınnın artış oranı ve bedava gazeteciliğin serencamı çok ilginç.

***

Internet dalgasından sonra yazılı basının sonunun geldiğine ilişkin beklentiler en azından Fransa’da şimdilik somut verilerle uyuşmuyor ve yazılı basın son bir sene içinde büyük bir atılım gösteriyor.

Bu arada fransızların ünlü spor gazetesi ‘L’Equipe’in günlük okur sayısının 2.3 milyon olduğunu da hatırlatalım.

Fransa’nın yazılı basına ilişkin bu verilerinin bizim verilerle karşılaştırılmasının çok önemli olduğunu ve buradan çıkarılabilecek hem toplumsal hem de sektörel dersler olduğunu düşünüyorum.
Eser KARAKAŞ
Tarih: 14 Eylül 2008 Pazar, 08:00