26 Eylül 2010 Pazar

Önce Türkümüzü çaldılar…


Ahmet KAYA-Geçmiyor Günler Geçmiyor / Diyarbakır Cezaevi from aliseydisevim on Vimeo.

    Önce Türkülerimiz Çaldılar...

     Ahmet Kaya solcu değil miydi? Sol devlete karşı toplumu, güçlüye karşı güçsüzü, zalime mazlumu savunan ideoloji değil miydi? Sol özgürlükçü, çoğulcu ve katılımcı demokratik laik sosyal hukuk devletinin savunucusu değil miydi?  Eziyete, işkenceye, zorbalığı, otoriterliğe karşı; ezilenin, hakkı yenenin, işkence eziyet görenin, haysiyet ve şerefi ayaklar altına alınanın yanında olan insan haklarının… savunucusu değil miydi?
       Önce Türkülerimizi çaldılar, düşüncelerimizi, ideolojimizi çaldılar. Sonra bize de geçen yüzyıldan kalan kendi milliyetçi, ulusalcı, muhafazakâr statükoculuklarını miras bıraktılar. Milliyetçi, muhafazakâr, militarist otoriter vesayetçiliğin temsilcisi biz olduk; onlar da değişimin, dönüşümün sözcüleri kesildiler. Onlar değişti, ilerledi biz geri kaldık…
       Tarhan Erdem, “CHP Genel Başkanı Kemal Kııçtaroğlu’nun referandum sürecinde miting alanı ve toplantılarda toplam 104 konuşma yaptığını(kayıtları bende var diyor) ve bu konuşmaların içerisinde bir tek kelime “kürt” sözcüğü bulunmadığını söylüyor.  Kürt sözcüğünü kullanmadan bunca kanının akılmasına sebep olan “kürt sorunu”nu nasıl çözeceksin?  
       Af kavramı dillendiriliyor, Sayın Kılıçtaroğlu, “genel af” gibi bir kavram kullanıyor- “siyasal af” yerine… Dün “Yüce Divan”a göndereceğim dediklerini, bu af kavramının içine sokmuş olmak gibi kendisiyle çelişen bir duruma düşüyor. Alevi meselesinden bahsetmeden, Alevi meselesini, anaya projesi sunmadan anayasa meselesini çözmeye çalışmak gibi, komik bir duruma düşülüyor ve sonrada neden halk beni %20’lere mahkûm ediyor diye, ver yansın ediyor…
       “Sol” diye bildiğimiz büyük parti böyle boşluklar bırakırsa birileri de o boşluğu dolduracak… Senin silahlarını elinden alıp kullanacak.


       Bekir Çoşkun’u Haber Türk yönetimi işten kovdu. 27 Bin TL olan maaşı bahane ediliyor; fakat asıl sebep Bekir Çoşkun’un düşüncesidir.
      “Bakınız, Sayın Bekir Coşkun 29 Nisan 2007 günü, yani meşhur ve ahlaksız muhtıradan iki gün sonra ne yazmış: “Muhtıranın özünde bir anlayış farklılığı yatıyor. Çağdaş-uygar bir yaşam biçimine ulaşmak isteyenler, ilkel ortaçağ yaşam biçimine dönmek isteyenlere engel olmak istiyorlar. Muhtıranın özü bu.-E.K.”
    Böylesine değerli bir yazar ve solun büyük partisi CHP, Ak Parti’yi aşan çoğulcu, katılımcı bir demokrasi, Hukuk ve Laik bir toplum projesi ile halkın önüne çıkamadığı sürece, Türkülerimizi de onlar çalacak, koltuklarda da onlar oturacak…