25 Eylül 2010 Cumartesi

Askeri Danıştay (AYİM) - Eser KARAKAŞ

Askeri Danıştay (AYİM)


Eser KARAKAŞ ekarakas@stargazete.com

Aslında anayasal ismi “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi”.

1982 Anayasası’nın 157. maddesinde tanımlanıyor, görev ve yetkileri belirtiliyor.

Söz konusu mahkemenin (!) kuruluş kanunu 1972 tarihli, yani 12 Mart günleri.

82 Anayasası ise ilgili kanunu bir biçimde anayasa maddesine dönüştürmüş.

Bu yazıyı bugün iki nedenden yazıyorum.

Birincisi, ilk genel seçimlerden sonra yapılacağını umduğumuz çok daha geniş kapsamlı bir anayasa değişikliğinde Anayasa’nın söz konusu 157. maddesinin de hatırlanması için.

İkincisi ise geçtiğimiz günlerde AYİM’in (Askeri Yüksek İdare Mahkemesi) basına yansıyan bir açıklaması nedeniyle.

AYİM Genel Sekreterliği’nin açıklamasının özeti ve ana fikri aşağıda:

“Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Genel Sekreterliği, “Genelkurmay Başkanlığı tarafından, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla TSK’dan ihraç edilen personelin AYİM’e yapacağı başvuruların reddedilmesi talimatı verildiği” iddiasıyla ilgili, “Genelkurmay Başkanlığınca mahkemeye herhangi bir talimat verilmesi söz konusu olmadığı gibi, mahkemenin de herhangi bir kurum ya da merciiden talimat almasının asla söz konusu olamayacağını” bildirdi.”

Açıklama böyle.

Bilindiği gibi 12 Eylül referandumunda YAŞ kararlarının bir bölümü yargı denetimine açıldı; bundan sonra TSK’dan sorgusuz, sualsiz sepetlenecek askerler yargıya başvurabilecekler.

Ancak, başvurulabilecek yargı makamı dediğiniz yer yine askeri bir yargı organı olan AYİM.

Aşağıya AYİM’i düzenleyen Anayasa’nın 157. maddesinden iki paragrafı aynen yazıyorum.

“Askerî hâkim sınıfından olmayan üyelerin görev süresi en fazla dört yıldır.

Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin kuruluşu, işleyişi, yargılama usulleri, mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin bağımsızlığı, hâkimlik teminatı ve ASKERLİK HİZMETİNİN GEREKLERİNE GÖRE kanunla düzenlenir.” (büyük harfler bana ait)

Bu anayasa metninden ne anlıyoruz?

İlk paragrafdan mahkemede hukukçu olmayan üyelerin de olduğunu anlıyoruz; bunlar rütbeli asker yani subay.

İkinci paragrafın son cümlesinden ise AYİM’de yargılama usullerinin, mahkeme bağımsızlığının, hakim sınıfından olan ve olmayan üyelerinin özlük işlerinin askerlik hizmetinin gereklerine göre düzenleneceğini anlıyoruz.

AYİM’e ilişkin anayasal düzenleme böyle ise AYİM’in Genelkurmay’dan emir alabileceğine, aldığına yönelik söylentilerin önünü almak mümkün değildir.

AYİM’de görevli hakim ve üye subayların kimseden emir almadan yürüttüklerine kuşku olmayabilir, muhtemelen de böyledir ama yukarıda aktardığım anayasal metinler yürürlükte olduğu sürece bu söylentilerin reddinin inandırıcılığının bir sınırı olacaktır.

AYİM bir 12 Mart ve 12 Eylül ürünüdür.

Son referandumda 12 Eylül 1980’le hesaplaşmanın sadece ilk adımı atılmıştır; yapılacak daha çok işi vardır.

Yapılması gereken Askeri Danıştay’ı (AYİM) kaldırmak ve sivil idari yargı içinde bu konuları çözmektir.

Bu çözüm, emin olunuz, en çok yine TSK’nın lehine olacaktır.

Hiç yorum yok: