Hasan Pulurh.pulur@milliyet.com.tr
Hedef yargıdır
09 Ağustos 2010
İLERİDE yazacakları kitaplar, yapacakları araştırmalar için belge ve bilgi toplayanlar, Yargıtay Onursal üyesi Çetin Aşçıoğlu’nun son kitabının kapağına dikkat edip itina ile saklamalıdırlar.
Sayın Aşçıoğlu’nun “Doğru ve Güvenli Yargı Özlemi ve Yeniden Yapılanma” adlı kitabının kapağında bir duyuru var:
“Uyarıyorum, anayasa değişikliği yargıda yeni sorunlar yaratacaktır.”
* * *
NEDEN?
Çünkü Başbakan ve partisinin yetkili kişileri, Adalet Bakanları “Yargının bağımsızlığı ile tarafsızlığını ayrı ayrı düşünmektedirler.”
Aşçıoğlu’na göre, “Bağımsızlık ve yansızlık birbirinden ayrılamaz ya da birbirlerini tamamlayan kavramlardır, birinin birine üstünlüğü ve tercihi söz konusu değildir. Yargı bağımsızlığı yansızlığın amacı olduğuna göre, bağımsızlık yansızlığın ön koşuludur; olmazsa olmaz.” (x)
* * *
HALBUKİ Başbakan hiç öyle düşünmemektedir:
“Yargının bağımsızlığını dert edinenler, bağımsızlıktan daha önemli olan tarafsızlığı da en az o kadar dert edinmek durumundadırlar.”
Başbakan yargıdan çok dertlidir, derdini de açık seçik söylemektedir:
“Tam başlayacaksın, adım atıyorsun; yargı karşımızda. Şimdi yargı bu sözlerime kızacak. Olmaz, diyorlar. Niye olmaz, niyesini söyleyin ya! Bunu biz ülkemiz için yapıyoruz. Ciğerlerimize kadar bize kan ağlatıyorlar. Bunu yapmaya hakları yok!”
Başbakan yargıya o kadar sinirlenmiş ki, “Bize kan kusturuyorlar” diyeceğine, “Ciğerlerimize kadar kan ağlatıyorlar” diyor.
* * *
BU kadarla kalsa yine şükredin, yargıçlara “hodri meydan” diyecek kadar kızgın:
“Bizden daha çok siyasetçi olmuşlar, maşallah! Vatandaşa seslenip bu değişikliği onaylamayın, diyor. Cüppeni çıkar, siyaset meydanına çık; bu iş öyle yapılır. Nasıl olsa değişikliğe çıkan partiler var, onlara katılırsın... İyot gibi açığa çıktınız, kendinizi gizleyecek bir yeriniz kalmadı. Çünkü siyasi arenada yapılan açıklamalarla sizin açıklamalar bir bir örtüşüyor. Bu kadarına pes!”
Başbakan’ın “Cüppeni çıkar, öyle gel!” dediği, herhalde “Cüppeli Ahmet Hoca” değil, yüksek yargıçlardan biri...
Başbakan burnundan soluyor, Anayasa Mahkemesi de nasibini alıyor:
“Anayasa Mahkemesi, Ana muhalefet mahkemesi”
* * *
12 Eylül’deki referandumun asıl hedefi ne bürokrasidir, ne askerdir, ne üniversite; onların hali ortada...
Hedef yargıdır.
Duvarları çatlasa da, surlarından toplar düşse de yargı yine de kale gibi ayaktadır. O kadar ayaktadır ki, “siyasete eğilimli” bir savcıya Başsavcı “Haddini bil!” diyebilmektedir.
——————————
(x) Yazara ulaşma-Platin Sok No: 20/8
Çankaya- Ankara Tlf: 0538 609 74 97
Sayın Aşçıoğlu’nun “Doğru ve Güvenli Yargı Özlemi ve Yeniden Yapılanma” adlı kitabının kapağında bir duyuru var:
“Uyarıyorum, anayasa değişikliği yargıda yeni sorunlar yaratacaktır.”
* * *
NEDEN?
Çünkü Başbakan ve partisinin yetkili kişileri, Adalet Bakanları “Yargının bağımsızlığı ile tarafsızlığını ayrı ayrı düşünmektedirler.”
Aşçıoğlu’na göre, “Bağımsızlık ve yansızlık birbirinden ayrılamaz ya da birbirlerini tamamlayan kavramlardır, birinin birine üstünlüğü ve tercihi söz konusu değildir. Yargı bağımsızlığı yansızlığın amacı olduğuna göre, bağımsızlık yansızlığın ön koşuludur; olmazsa olmaz.” (x)
* * *
HALBUKİ Başbakan hiç öyle düşünmemektedir:
“Yargının bağımsızlığını dert edinenler, bağımsızlıktan daha önemli olan tarafsızlığı da en az o kadar dert edinmek durumundadırlar.”
Başbakan yargıdan çok dertlidir, derdini de açık seçik söylemektedir:
“Tam başlayacaksın, adım atıyorsun; yargı karşımızda. Şimdi yargı bu sözlerime kızacak. Olmaz, diyorlar. Niye olmaz, niyesini söyleyin ya! Bunu biz ülkemiz için yapıyoruz. Ciğerlerimize kadar bize kan ağlatıyorlar. Bunu yapmaya hakları yok!”
Başbakan yargıya o kadar sinirlenmiş ki, “Bize kan kusturuyorlar” diyeceğine, “Ciğerlerimize kadar kan ağlatıyorlar” diyor.
* * *
BU kadarla kalsa yine şükredin, yargıçlara “hodri meydan” diyecek kadar kızgın:
“Bizden daha çok siyasetçi olmuşlar, maşallah! Vatandaşa seslenip bu değişikliği onaylamayın, diyor. Cüppeni çıkar, siyaset meydanına çık; bu iş öyle yapılır. Nasıl olsa değişikliğe çıkan partiler var, onlara katılırsın... İyot gibi açığa çıktınız, kendinizi gizleyecek bir yeriniz kalmadı. Çünkü siyasi arenada yapılan açıklamalarla sizin açıklamalar bir bir örtüşüyor. Bu kadarına pes!”
Başbakan’ın “Cüppeni çıkar, öyle gel!” dediği, herhalde “Cüppeli Ahmet Hoca” değil, yüksek yargıçlardan biri...
Başbakan burnundan soluyor, Anayasa Mahkemesi de nasibini alıyor:
“Anayasa Mahkemesi, Ana muhalefet mahkemesi”
* * *
12 Eylül’deki referandumun asıl hedefi ne bürokrasidir, ne askerdir, ne üniversite; onların hali ortada...
Hedef yargıdır.
Duvarları çatlasa da, surlarından toplar düşse de yargı yine de kale gibi ayaktadır. O kadar ayaktadır ki, “siyasete eğilimli” bir savcıya Başsavcı “Haddini bil!” diyebilmektedir.
——————————
(x) Yazara ulaşma-Platin Sok No: 20/8
Çankaya- Ankara Tlf: 0538 609 74 97
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder