Üniversiteye davet edilenleri dinlemek... Medeni bir biçimde tartışmak... Karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak... Bunlar bizde yok... Ne var? Hakaret... Bağırıp çağırma... Zorbalık ve yumurta...
Neden? Türk eğitim sistemi ve Türkiye toplumunun yetiştirdiği mahsul bu.
Öğrenci medeni bir üsluptan yoksun da, daha büyükler buna sahip mi?
Siyasetçinin ya da bir başka yetişkinin üslubu çok mu gelişmiş?
Herhangi biri sizin gibi düşünmemeye görsün...
“Doğruyu” kendi söyleminden ibaret sanan bir azgelişmiş ilkelin linç silahları hazırdır:
“Satılmış, hain”...
Bu ölçüde bir beyinsel zafiyetin zorbalığı kol gezmekte...
***
Öğrenci konusunda kimse komplo teorisi geliştirmesin...
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ile Uluslararası Öğrencileri Değerlendirme Programı’nın eğitim alanında referans araştırma olarak gösterilen
“PISA” çalışmasının sonuçları önceki gün açıklandı.
Neticelerin Türkiye açısından sefaletini Eser Karakaş dün yazıyordu...
PISA ne demek?
“Öğrenci müktesebatını uluslararası izleme programı” demek...
PISA sınavı, 15 yaşındaki öğrencilerin okulda öğrendiklerini hangi yoğunlukta içselleştirildiklerini, hangi oranda hayata geçirilebildiklerini şaşmaz bir isabetle
ölçüyor...
Programın kapsamında 75 üye ülke var, 34’ü OECD üyesi...
2000 yılından bu yana her üç yılda bir 15 yaşındaki öğrencileri değerlendiren PISA testinde Türkiye 2000 yılından bu yana, son 3 içinde yer alma “geleneğini” sürdürüyor...
Bu performanstan uluslararası düzeyde bir kalite, evrensel bir üniversite mi çıkar?
Yoksa yumurtacılar mı çıkar?
***
O çocukları da “kopya çekerek” öğretmen olmaya yatkın insanlar yetiştirmeye kalkıyor ise...
Toplumda “üretime değil, yönetime yakın” olmak esas ise...
Devlet ile birey arasındaki temel ilişki de “illegalite” ise... Devlet yargısız infaz yapınca vatandaş tempo tutuyor, vatandaş da hazine arazisi gasp edip, elektriği kaçak kullanınca devlet görmezden geliyor ise...
Ve bu temel konuları konuşmak yerine başta siyaset kurumu herkes kendini
hiç durmadan olağanüstü bir bağırtıyla övüyor ve konumunun propagandasını
yapıyor ise...
Burada nasıl çocuklar, hangi nitelikte öğrenciler yetişir?
Kavram öğrenemeyen, bildiğini sandığı bilgiyi kullanamayan bir öğrenci de enerjisini ve kendi “varoluşunu” yumurta atmakta, sövüp saymakta, hırçınlık etmekte bulur...
Öğretmen, öğrenci, üniversite, kısacası topluca tüm eğitim ve öğrenim camiasının bundan böyle görevinin, sürekli nal topladığımız PISA sınavında ilk sırayı alan Finlandiya ile yarışmak olacağını herhalde düşünmüyorsunuz...
Memurlaştırılmış bir eğitim dünyasından da bu düzeyde bir öğrenci modeli çıkmakta...
Anne ve babalar çok kibar, çok üslup sahibi ve çok mu münazaracı?
Ortalamanın ne olduğunu her gün kasılmış bir vaziyette izlemekteyiz...
***
PISA’da sürekli bu düzeyde bir başarısızlıktan da çok parlak bir zekâ ve ince bir üslup çıksın diye beklemiyorsunuz herhalde...
Kavramları kullanmayı beceremeyen, zorbalıkta ve yumurta atmakta ön alır...
Olan kısaca budur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder