28 Şubat 2011 Pazartesi

'yeni Dünya ?' Çağlar Şavkay

'yeni Dünya ?'

05.02.2011 01:55:00
http://www.ikincigrup.com/images/spacer.gif



'yeni Dünya ?'


Bizim herşeyi bilenlerimiz, gazetelerinde, günlerce, B. Obama'nın, seçildikten sonraki ilk 100 gün içinde İslam dünyasına sesleneceği konuşmasını Türkiye' de, İstanbul 'da yapacağını söylemişlerdi. 'The Washinton Post', bu konuşmanın Mısır'dan yapılacağını Beyaz Saray kaynaklarından açıklamasına rağmen, o zaman büyük hayretlere düşmeme sebep olarak, Post'un yanıldığını, bu konuşmanın Türkiye ziyaretinde yapılacağını hâlâ iddia edenler vardı...

halbuki, B.Obama, 'o' önemli konuşmasını Haziran 2009' da, Mısır' da yaptı. 'yeni bir başlangıç'başlığını taşıyan, İslam Dünyasına seslendiği 'o' konuşmasını, mükemmel bir retorik ile temellendirdiği 'o' konuşmasını, Mısır, Kahire Üniversite' sinde yapmıştı;

B.Obama, bir kaç ay sonra Nobel Barış Ödülünü alınca herkes şaşırmıştı; Obama daha 9 ay önce seçilmişken, daha hiç birşey gerçekleştirmeden bu ödülü alması tuhaf olarak nitelendiriliyordu.

Ertesi gün, Turunç 'da 'Obama ve mükemmel bir retorik için Nobel' ( 14-10-2009 ) başlıklı yazımda, Nobel Ödül Komitesi Başkanı Thornjoern Jangland, açıklamasına yer vermiştim: 'Obama' nın diplomasi anlayışı 'dünyayı yönetenlerin tavırlarını, dünya halklarının çoğunun paylaştığı değer ve davranışların şekillendirmesi' ilkesine dayanıyor; Komite Obama' yı 108 yıldır teşvik etmeye çalıştığı değerlerin en önde gelen sözcüsü olarak niteliyor. 'Obama başkan olarak uluslararası siyasette yeni bir iklim yarattı. Çok taraflı diplomasi yeniden merkeze oturdu, BM' nin ve diğer uluslararası kurumların oynayabileceği role vurgu yapıldı, ayrıca Obama' nın inisiyatifi ile ABD'nin artık iklim değişikliği konusunda daha yapıcı bir rol üstlendi, demokrasi ve insan haklarının güçlendirilmek üzere kurulmakta olan 'yeni bir dünya' nın nefesini güçlendiriyor'

şöyle devam etmişim;

'Norveç Nobel jürisi mutlaka önsezili gözükmek ve Obama' nın Orta Doğu da barışı sağlayacağına, Irak' dan ziyansız çekileceğine, Pakistan ve Afganistan' da El Kaide'yi mağlup edeceğine, Ahmedinejad' ın elini sıkacağına, Sağlık Sigortasını tüm Amerikalılara yayacağına ve belki de dünyada açlığa son verip, yeryüzünü ısınmaktan kurtarıp, suyu şaraba çevirebileceğine inanmak istiyorlar. Şimdilik bunların hiçbirini yapmış değil. Barack Obama henüz sözünü verdigi hedeflerin hiçbirini gerçekleştirmedi. Fakat tüm dünyada büyük umutlar uyandırdı.'

Turunç
 yazımı şöyle bitirmiştim : 'Esas soru, açtığı şantiyelerden en az bir ikisini gerçekleştirdiğinde, Barack Obama hangi ödüle lâyık görülecek ?'  ( Turunç, 11-12-2009 )

Nobel Ödülü Jürisi, B. Obama' nın 'demokrasi ve insan haklarının güçlendirilmek üzere kurulmakta olan 'yeni bir dünya' nın nefesini güçlendirdiği'  söylemekteydi...

'Yeni Dünya' nın çerçevesini, B. Obama, İslam dünyasına seslendiği, o, 'yeni başlangıç' başlıklı konuşmasında çizmişti;

(...) 'Biliyorum, son yıllarda demokrasinin yayılması konusunda fikir ayrılıkları oldu, bu tartışmaların çoğu Irak’daki savaşla ilgilidir. Bu nedenle, şunu vurgulamama izin verin: Hiçbir ülkeye başka bir ülke tarafından bir yönetim sistemi empoze edilmemelidir. Bu gerçek benim, halkına söz hakkı veren, hukukun üstünlüğüne ve bütün insanların haklarına saygı gösteren bir hükümet sistemine olan inancımı azaltmıyor. Her ülke bu ilkeyi kendince ve kendi insanının geleneklerine uygun şekilde hayata geçirir. Barış içinde gerçekleştirilen bir seçimin sonucunu bilemeyeceğimiz gibi, Amerika herkes için neyin daha iyi olacağını bildiğini iddia etmiyor. Ama ben insanların bir takım belirli şeyleri istediklerine kesinlikle inanıyorum: düşüncelerinizi söyleme olanağı, yönetiminizle ilgili söz sahibi olma; hukukun üstünlüğüne güven duyma; adaletin eşit uygulanması; şeffaf ve halkından çalmayan hükümet; istediğin gibi yaşama özgürlüğü gibi.  Bunlar yalnız Amerikan idealleri değil, insan haklarıdır ve bu yüzden bu hakları her yerde savunacağız.  Bu vaade ulaşmak için dümdüz uzanan bir yol yoktur. Ama şu kadarı açıktır ki, bu hakları koruyan hükümetler sonunda daha istikrarlı, başarılı ve güvenli olurlar. İdealleri bastırmak hiç bir zaman onları yok edememiştir. Amerika bütün barışçı ve yasalara uyan seslerin dünyanın her tarafında işitilmesine, hatta biz onlarla hemfikir olmasak da, saygı gösterir. Ve biz seçimlerle iş başına gelen bütün barışçı hükümetleri, onların ulusun tamamını saygı ile idare etmeleri şartıyla, memnuniyetle karşılarız. Bu son nokta önemlidir, çünkü bazıları demokrasiyi ancak iktidarda olmadıkları zaman savunur, iktidara geçtiklerinde ise diğerlerinin haklarını insafsızca çiğner. O halde bu tip bir durum nerede meydana gelirse gelsin, halk için ve halk tarafından seçilen bir hükümet, tüm yetkililer için tek bir standart uygular: siz yetkinizi zorla değil fikir birliği ile sürdürmelisiniz; azınlıkların haklarını korumalı ve ulusun çıkarlarını kendi partinizinkinden üstün tutmalısınız. Bu bileşenler olmadıkça, sadece seçimlere gidilmesi gerçek bir demokrasiyi var edemez.' (...) (B. Obama / Kahire Üniversitesi konuşması, 'yeni bir başlangıç', 04-6-2009 )


halkların
daha çok özgürlük
daha çok demokrasi
refah ve zenginlik
ve
'Yeni Dünya'
taleplerini
Barack Obama,
Haziran 2009' da 
Kahire Üniversite 'sinde
'yeni başlangıç'
konuşmasında
temellendiriyordu...

daha, dün, 'Birlik durumu' söylevinde teyid ediyordu; (...) 'özgürlük arzusunu Tunus' ta gördük; Tunus' ta, halk iradesi bir diktatörün kararnamelerinden daha güçlü olduğunu gösterdi. Bu akşam, açıkça söyleyelim: ABD Tunuslularla dayanışma içindedir ve tüm halkların demokrasi özlemlerini desteklemektedir. (...)'(25-1-2011)

eski Dünya'dan kalan, eski ABD dışişleri bakanı Henry Kissinger, dün, Tunus' da, bugün Mısır' da olanları, İkinci Dünya savaşından bu yana en önemli 'değişim' olarak nitelemiş...

yoksa,

B.Obama' nın da rüyasını gördüğü,
o
'yeni Dünya'

şekilleniyor..?

kuşkusuz...

05-2-2011

Hiç yorum yok: