28 Şubat 2011 Pazartesi

Yeni model ? ne üretmeli ?- Arsen Ceyhan / İkinciGrup


20.02.2011 01:08:00
fransız Sosyalist Parti' sinin Nisan-Mayıs 2010 Konvansiyonu, Ne üretmeli? Nasıl üretmeli ? Nasıl dağıtmalı ? sorularının cevaplarını arıyordu. İnsanlık ve yer küresi için can alıcı öğelerin metalaşması genelleşiyor. Fransız Sol'unun ne üretmeli ? sorunsalı hakkındaki programı bu sorunsalın, üretici ve tüketici ilişkilerine etkisi,ve bazı zihniyet ve davranış dönüşümlerine açtığının açtığının altını çizerek şu perspektifi çiziyor: 'arzu ettiğimiz toplumsal gelişmeyi, ortak değerlerin ilerlemesiyle ölçecegiz. Bunun miktarla değil nitelikle alakası vardır: daha iyi ve ihtiyacımız olan şeyleri, çevreye, sağlığımıza ve değerlerimize saygı göstererek, üretmek istiyoruz.' ÇŞ/AC/İkinciGrup

Yeni bir üretim modeli kapsamında ne üretmeli ? 

Herkes için refah, iyi ve rahat bir yaşama, bizi arızalı büyüme kısırdöngüsünden kurtarabilecek sağlıklı, seçmeli ve sürdürülebilir bir büyüme toplumuna doğru gitmek istiyoruz. Süper tüketim ve atılır eşya çağında, aşırı marketing her an yeni ihtiyaçlar ve sahte arzular yaratmaktadır. Tüketici hiçbir zaman tatmin olamamakta ve hayatı hayal kırıklıklarıyla geçmektedir; toplum olarak ise hepimiz, karar, eylem ve yaşamımızın anlamını yitiriyoruz. 

Mesele daha az veya daha çok üretmek değil; daha iyi ve daha faydalı üremek. Şu, içinde yüzdüğümüz ekonomizmin, satılmak için üretilmeyen herşeyin faydalı olmadığı yalanına son vermek gerek. Yaşadığımız ekolojik ve sanal devrimin gerekliliklerini yerine getirebilmek için ekonomimizin, teknolojik, mali ve çevresel geçişini hızlandırmamız gerek. Bu ise hakiki bir yaratıcılık ve yenilik kapasitesinini tamiriyle mümkün olabilir. Bunun için, ekolojik olarak sürdürülebilir ve ekonomik olarak yarışabilir, ve bilhassa sosyal artık değer yaratabilen, tam bir üretim aygıtı ( sanayi, hizmet ve tarım ) inşa etmek gerekecek. 
A / Güçlü sanayi olmadan güçlü ekonomi olmaz 

Yarının üretim modelini hazırlamak ve ekolojik değişimini yönlendirebilmek için sanayi stratejimizi yeni baştan düşünmeliyiz. Fransız ve Avrupa sanayii konjonktürel zorlukların ötesinde ağır yapısal zorluklarla karşı karşıya bulunmaktadır. Devletin üretim sistemini yönlendirme ve sosyal ve ekolojik kaygılarla pazarların tamamen açılmasının sınırlama arzusunu yitirmesi son derece yıkıcı neticeler verdı. Aceleyle ve stratejik vizyonu olmayan cevaplar çok pahalıya mal olmanın ötesinde tamamen etkisiz de kaldılar. 

Uluslararası rekabetin Fransız sanayini yıktığı fikrine inanmayı reddediyoruz. Bizce, geçiş döneminde sarfedilmesi gerekli gayretler çok önemli olsa da, insanlara ve çevreye saygılı olması şart. Kamu gücünün, varılması arzu edilen hedefler seviyesinde imkanlara sahip olması gerekecek. Kamu yardımlarının teknolojik geçişe ve çalışanların yeni koşullara uyum göstermeleri doğrultusunda yönlendirilmelidirler. 

Sadece pazarlara bağımlı üretim sistemlerinin başarısızlığı ve hatta iflası kamu gücünün rolünün artmasına sebep oldu. Fakat, hiçbir stratejik vizyona sahip olmadan yapılan karşılıksız kamu yardımlarının sadece büyük sanayi gruplarına yarar sağlayacağını unutmayalım. Bu tür yardımlar hiçbir ekonomik hamle sağlamayacak. Fransa' nın güçlü bir Kamusal Sanayi Yatırımı Ofisine ihtiyacı var. Kesif bir biçimde finanse edilen, tüm bölgelerde, Merkez Bankası, Posta Bankası, Caisse des Dépôts ve Oséo vasıtasıyla çabucak seferber edilebilen bu kamusal finansman ve yatırım ofisinin ulusal sanayi politikasının başlıca gücü olmasını umuyoruz. 

Yönlendirme rolünün gerçekten etkin olabilmesi için fransız sanayisinin önemli bir kesimine yatırım yapmasını istiyoruz. 

Bugün Araştırma Vergi Kredisi' ne ( Crédit Impôt Recherche ) ait olan fonlar bu ofise vakfedilecek. Katılım verileri, geleneksel performans endikatörlerinin ötesinde çok ciddi kriterlere bağlı olacak: hissedarlık kuralları, istihdam yaratma planı, kontrollü hisse payları, çevresel ve sosyal mükemmeliyet, sermayede on yıl bulunma mecburiyeti, başka orta boylu firmalara yeniden yatırımda bulunma. 

Çeşitli sektörlerde önemine göre, stratejik özelligi olan ( savuma, enerji, uzay, ecza ) sanayilerle, yarının büyümesi için önemli olanları ( sürdürülebilir taşıma, tibbi biyo-teknoloji, eko- sanayi ) destekleyeceğiz. Gerçek kuaterner sektörü oluşturan dijital hizmet ve değerlere hususi bir ihtimam göstereceğiz. Digital ağları ve teknolojileri destekleyeceğiz, bilhassa özgür yazılımlara ( logiciel ) hususi bir ihtimam göstererek. 

Tüm bu sektörler içerisinde, bilhassa orta ve küçük firmalara ihtimam göstermek ve yerel yetkilerle sıkı ilişki içerisinde doğrudan üretim birimleri üzerinde etkin olmak istiyoruz. Genellikle Fransa'nın firmalar yarattığını fakat bu firmaları orta boyda firmaya veya büyük başarı elde eden beynelmilel firmaya dönüştürmeyi bilmediği, küçük firmaların ilk ticari gelişmelerini diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha zor gerçekleştirdikleri söylenir. 

Orta büyüklükte firmalar büyüme zorlukları çekmektedirler. Fransa' da, küçük ve orta firmaları ( PME ) ve yeniliği destekleyen, aynı ABD' deki Small Business Act tipinde bir kanunun benzerini istiyoruz ( mali destek, kamu siparişlerine ulaşma kolaylığı, ödeme sürelerinin kısaltılması. ) Bununla beraber, kamu yardımlarına karşılık olarak sosyal ve çevresel yükümlülükler uygulayacağız. 

Bu kapsamda, orta ve küçük firmaların temelini oluşturan zenaatkarları güçlü bir biçimde desteklemeyi öngörüyoruz. Bilgi ve inovasyon tercihini yapmak zorundayız. Fransa, bu alanlarda, ABD ve Japonya' ya gibi referans ülkelere, ve hatta Almanya ve Skandinavya ülkelerine nazaran bazı teknolojik gecikmeler göstermektedir. Gelişme modelimizin geleceği, bu teknolojik gecikmenin yakalanması ve muhafazası, güçlü bir inovasyon ve yeni ürünler yaratma kapasitemize bağlı olacak. Bu ise toplum olarak, yüksek eğitim ve araştırma yönünde tüm gayretlerimizin çoğalmasını gerektirecek; bu hedefe ise, formasyon sistemlerinin açılması ve yüksek öğretim kurumları ve özel sanayi sektörüyle el ele vermesiyle, ve bilhassa büyük metropoller etrafinda bilimsel ve teknolojik rekabet kampüslerinin yaratılmasıyla ( pôle de compétitivité ) mümkün olabilecek. 

Araştırma merkezleri, yüksek öğretim ve yerel ekonomik dokular arasında yeni ortaklıkları teşvik etmek istiyoruz; bunu sadece iş olsun diye değil, kamu yardımlarını, ciddi bir şekilde inovasyon yolunda olan araştırma merkezleri ve orta boy performanslı firmalara doğru kesifleştirerek yapmayı düşünüyoruz. 

Kamu yardımlarıyla ilgili tüm mevzuatı basitleştirmek istiyoruz. Yerel ve merkezi yönetim tamamiyle orta ve küçük firmaların hizmetinde olmalılar. Gerçek firmaların doğmasını arzuluyoruz. Sadece sahte bir biçimde kamu yardımlarından istifade eden sözüm ona yatırımcıları istemiyoruz. Bunlar gerçek zenaatkar ve yenilik peşindeki iş adamlarınına hileleli bir rekabet yapıyorlar. Biz buna mani olmak istiyoruz. Öncellikle destek görmesi gereken sektörlerin belirlenmesi için 'Geleceğe Yönelik Komite' kapsamında iş adamları, öğretim üyeleri, araştırmacıları bir masa etrafinda toplayıp dosyaları birer birer incelemeyi düşünüyoruz. İşte bu komite kapsamında, gelecek yirmi yıl için Fransa' nın sanayi stratejisini belirlemek istiyoruz. 

Sanayi bölgelerine bağlılığımızın altını çiziyoruz; ve yeni sanayi bölgelerinin belirmesi ve eskilerinin muhafazası veya değişik üretim birimlerine dönüşebilmeleri için yeni imkanlar oluşturmak istiyoruz. Sanayi faaliyetlerinin yeni koşullara uyumunu teşvik ve işsiz sayısını azaltmak için, yeteri kadar kar elde eden ve aynı zamanda işçi sayısını azaltan firmaların işten çıkarma işlemlerini zorlaştırmayı da öngörüyoruz; bunun için, bu tür işlemleri başlatan firmalardan, beş yıl boyunca aldıkları kamu yardımlarını geri vermelerini isteyeceğiz. 

Küreselleşen ekonomi bağlamında, bir avrupa ekonomisi stratejisi geliştirmek gerekli olmaktadır. Bu gereklilik, Avrogrup'un, Avrupa Merkez Bankasına ( BCE ) karşı siyasi rolünün güçlenmesinden, avronun daha demokratik, istihdam ve ekonomik büyümeden yana bir yönetiminden geçebilir. Avrupa'da gerçek bir sanayi politikası arzuluyoruz. Rekabet politikası, gerçek avrupa sanayi şampiyonlarının ve küçük ve orta boylu şirket dokusunun belirmesine engel olmamalıdır. Aynı zamanda, Avrupa Yatırım Bankasına bağlı olarak, bir Avrupa Inovasyon Ajansı kurmayı da teklif ediyoruz. 

B / Ortak mallara ulaşma imkanı 

İnsanlık ve yer küresi için can alıcı ögelerin metalaşması genelleşiyor; buna, bilgi, kültür, sağlık, eğitim, iletişim, genetik miras, canlılar dünyası ve dönüşümleri kapsamında rastlıyoruz. Bu sapma, herkesin ortak mallara ulaşmasını tehlikeye sokmakta ve gıda, sağlık, ve kültür bağımlılığı, yoksulluk ve genel bir aynılık yaratmaktadır. 

Bundan böyle, gelişme ve ''ortak'' değerlerin müdafası ( pazar kanunlarına bağlı olmayan ortak mal ve mekanlar ) sorunsalları öncelikli siyasi ve ekonomik hedef olarak sayılmalıdır. Arzu ettiğimiz toplumsal gelişmeyi, işte bu ortak değerlerin ilerlemesiyle ölçecegiz. Bunun miktarla değil nitelikle alakası vardır: daha iyi ve ihtiyacımız olan şeyleri, çevreye, sağlığımıza ve değerlerimize saygı göstererek, üretmek istiyoruz. 

Evvela, yıllardır umursamadan hoyratça davrandığımız, tüm bileşimleriyle çevremize ( hava, su, biyo-çeşitlilik, toprak, iklim ) sahip çıkmak gerekecek. Herbirimizin, bunun insanoğlunun varoluşuyla ilgili olduğunun bilincine varması gerek. 

Doğal kaynaklara karşı daha kanaatkâr olan bir üretim modeli fikri yeni bir enerji modelinden ayrı düşünülemez. 2020 yılına kadar iklim değişimini kısmak için, CO2 salmalarımızı % 20 azaltmamız, ve üretimimizde yenilenebilir enerjilerin oranını % 23'e çıkarmamız gerekecek. 

Bu hedeflerin gerçekleşebilmesi, tüketimimize hakim olabilmek ve gerekli yatırımları ( termik izolasyon, toplu taşıma, demiryolu taşımacılığı, vs vs ...) yapabilmekle mümkün olabilir. Yenilenebilir enerji üzerine araştırmalar ve yatırımlar öncelliklerin ilki olmalı ( hidrolik, fotovoltaik, rüzgar, biyomas, jeotermi, medcezir enerjileri. ) 

Bugün kaçınılmaz gibi gözüken nükleer enerjinin ise daha ciddi bir kontrola ve güvenliğinin güçlenmesine ihtiyacı var. Nükleer enerjinin toplam tüketimdeki oranı, yenilenebilir enerjiler ve enerji etkinliği sayesinde giderek azaltılacak. Bilhassa yeni altyapı imkanları sayesinde ( LNG/ sıvı doğal gaz / trans-Avrupa gaz boru hattı ) kaynak tedariklerimizi çeşitlendirmek zorundayız. 

Enerji şebekelerinin yenilenebilir enerjilere uyum sağlaması doğrultusunda hususi bir gayret gerekecek; off shore rüzgar enerjisi, ve akıllı enerji şebekeleri... Tüm üretim sektörlerini Fransa'da tutabilecek performan ve yenilikçi teknolojik kompetansları teşvik edeceğiz; bilhassa yenilenebilir enerjiler ve uzun mesafe elektrik taşımalarında hiçbir enerji kaybı olmayan süpra-kondüktör kablolarla ilgili olarak. 

Bu hedeflere varmak için, enerji alanında Avrupa kapsamında bir işbirliği teklif etmeyi düşünüyoruz; bu bir nevi Avrupa Enerji Birliği 'nin başlangıcı olabilir. 

Ortak değerleri öne çıkarmak, toplumu toplum yapan, beraber yaşamayı kolaylaştıran paylaşılabilir değerlere daha çok imkan vakfetmektir de. Halbuki aşağı yukarı 10 yıldır, sağ hükümetler bu ortak değerleri sistemli bir biçimde zedelediler. 

Devlet eğitimi savsıyor; sosyal, bölgesel ve mahale ayrımcılığı giderek çoğalmakta, eğitim kadroları zayıf düşürülmekte, geleceğimiz tehlikeye sokulmaktadır ! 

Gelecek Konvansiyonlarımızdan birisini oluşturacak olan Eğitim projemiz gerçek bir devrim teklif edecek: yenilenen pedagojik metotlar, öğretmen statülerinin değerlendirilmesi, üniversitelerimiz için tüm gecikmeleri yakalama planı. Açacağımız şantiye çok büyük ve önemli. Maddi ilerlememiz, bireysel ve kollektif gelişmemiz, toplumumuzun karşı karşıya bulunduğu problemlere çözümler bulmak için gerekli kapasitelerimiz, tamamen eğitim sistemimize bağlıdır. 

Fransa' nın büyük bir yaratıcılık ve bilgi iletişimi ülkesi olarak kalmasını istiyoruz. 

Sağlık sektörü tamamiyle özelleştirme ve ödemelerin kısılması faaliyetlerine maruz kalmaktadır. Sağ politikalar Fransa' nın bir sağlık çölüne dönüşmesini hızlandırmakta ve halkın sağlık hizmetlerine ulaşmasını imkansız kılmaktadır. 

Halbuki, en büyük sayıda insanın sağlığını muhafaza ve iyileştirme kapasitesi, bir ülkenin ileriligi endikatörlerinin en güveniliri olduğuna inanıyoruz. Daha çok, önleyici tedbirler üzerine kurulu bir saglik sistemi arzuluyoruz ve herkese, heryerde, kaliteli bir ihtimama ulaşma imkanı verme niyetimizi tekrarlıyoruz. 

Cumhurbaşkanı tarafından açıkça hor görülen ve alay edilen kültür ve yaratıcılığın sadece ruhu zenginleştirici ögeler değil, ayrıca arzu ettiğimiz toplumun mayası olduğuna da inanıyoruz. 

Herkesin kaliteli bir kültüre ulaşması kaygısını bir sol öncelliği olarak vurgulamalıyız. Gerçekten, yurttaşı sadece, gören ve dinleyen insan pasifliğinden kurtaran ve aynı zamanda kültür faaliyetlerine dahil eden demokratik bir kültür istiyoruz. Canlı gösterilerden sanat mirasımıza, en basit kültür faaliyetlerinden kitap' la ilgili kurumlara kadar, kültürün hiçbir finansal ve popülist mantığa bağımlı olmaması gerek. Sanat dünyasına, Sağ' ın tersine, geçek perspektifler önereceğiz. Önemli çalkantıların ( küreselleşme, dijital ekonomi, internet ) cereyan ettiği bir bağlamda, yeni demokratik kültür ve iletişim modelleri yaratmak bizim sorumluluğumuzdur. Bu modeller illa da Google veya Microsoft' a bağımlı olması gerekmez. İktidarın radyo ve televizyona müdahalelerine de bir son vermek istiyoruz. Herkase açık, özel çıkarların ve politik kontrolün kısgacından kurtarılmış, demokratik bir internet ağı modelini müdafa ediyoruz. 

C / Tarımımızın sorumlu ve biyolojik dönüşümü 

Gıda bağımsızlığımızı güvence altına alan, çevre dostu, güçlü ve kaliteli bir fransız tarımından vaz geçmeyeceğiz. Bu ise, tarımın tamamen finansal bir mantığın emri altına girmesini reddetmekle mümkündür: liberal politikalar tarımcıları, devamlı daha çok üretmek amacıyla metot değişimine itti. 

Sadece AB yardımlarıyla şırınga altında yaşayıp, sadece doğa düzenlemeleriyle uğraşmak istemiyorlar. Doğa düzenlemeleri elbette kamu desteğini gerektiren bir uğraşıdır, fakat akıllı bir tarım politikasının başlıca öncelliği değildir. 

Bu kapsamda, tarımcıların hayatlarını doğru dürüst kazanmaları ve tüm ülkede tarım faaliyetlerinin muhafazası, aynı zamanda sürdürülebilir tarımın da gelişmesine bağlıdır. Az enerji kullanan ve sera etkili gaz salmaları az olan bir terim üretim modeline geçmek gerekli. 

Çevre kirletici ve prodüktivist bir tarımdan ekolojik bir tarıma geçmek, tüketicilerin de zihniyet ve davranışlarında derin değişikliklerle mümkün olabilecek. Küre kapsamında gıda dengesizlikleri, Güneyde kıtlık, Kuzeyde de çoklukla eş anlamlıdır. 

İyi beslenme hedefi başlıca kaygımız olmalı; bunun kamusal bir hedef haline getirilmesi, ve az beslenme ve kötü beslenme sorunlarına cevaplar bulmamız gerekecek. Avrupa'da bu sorunlar giderek daha ağır bir şekilde gündeme gelmektedir; Ortak Tarım Politikasının reforma ihtiyacı var. 

Tarım piyasalarının düzene sokulması ve kotaların muhafazası son derece gereklidir. Avrupa tarımcılarına yardımı, çevre ve sağlık objektifleri bağlamında tekrardan düşünmeliyiz; yani kaliteli bir üretim, ve ÿardımları bilhassa bu yönde çaba sarfeden tarımcılara yönlendirmek. 

Bu yaklaşım, Kuzeyde ve Güneyde gıda güvenliği hedefine ulaşmanın tek yoludur. Tarım ürünlerinin yerelleşmesi, sosyal, çevresel ve ekonomik bir öncelliktir. Bu yerelleşme Fransa ve Avrupa için olduğu kadar Güney ülkeleri için de geçerlidir; o Güney ülkeleri ki, iç ihtiyaçlarının da ötesinde, pazarlarını Kuzeyin ihracat ürünlerine açtılar. 

Tarımcı ve tüketiciler arasında yakınlaşmayı teşvik etmek, uzun mesafeler kat eden ürünler yerine kısa dağıtım ağlarını tercih etmek gerekecek. Zihniyet değişikliği, davranış değişikliği, tarımın ve tarım ürünlerinin dağıtımının dönüşüme uğraması... tüm bu hedefler sadece tarımcıları ve kır manzaralarımızı muhafaza için gerekli değildir. 

Bu aynı zamanda geleceğin projesidir de: üretimi yerelleştirerek, kalitesini artırarak, aynı zamanda hakkı olan ücretlerle, binlerce işi de yerelleştirmiş olacağız. 

Sosyalist Parti ( PS ) web sayfasından 
derleyen 
Arsen Ceyhan / İkinciGrup 


fransız Sosyalist Parti'si web sayfasında
yeni ekonomik sosyal ve ekolojik gelişme modeli

http://www.parti-socialiste.fr/articles/le-conseil-national-de-la-convention-nouveau-modele-de-developpement

Hiç yorum yok: