23 Şubat 2011 Çarşamba

Mehmet ALTAN - Hızlıca neşter masasına




Sanıyorum sadece Mısır’ı değil, tüm Ortadoğu’yu da epeyce bir süre konuşmaya devam edeceğiz. Öyle ki dün, Mısır, bu ülkenin yoksul halkına güçlü bir şekilde tercüman olan...
...Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak gündemindeydi...
Bu arada CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun AB’yi anımsaması da benim açımdan son derece olumlu bir gelişmeydi...
Mübarek’in istifaya direndiği, ordunun “halkın evine dönmesini” istediği Mısır’da, en son gelişme Mübarek yanlısı ve karşıtları arasında baş gösteren çatışmalar oldu.  Maalesef, ürkütücü belirsizlik dün de sürmekteydi...
O ortam, bölgedeki tüm yönetimleri olduğu gibi Yemen’de 30 yılı aşkın süredir iktidarda olan Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’i de korkuttu... Cumhurbaşkanlığı görev süresini daha fazla uzatmayacağını söylemekle yetinmeyen Salih, görevi oğluna devretmeyi planlamadığını da vurguladı...
***
Sancılı bir demokratikleşmenin kendi mecrasını oluşturacağı Ortadoğu bölgesinde, IMF Başkanı Strauss-Kahn’ın, Mısır’da yaşanan olayların temelinde yüksek işsizliğin olduğunu söylemesi dikkatimi çekti... IMF Başkanı, isyanın bir numaralı nedeni olarak yüzde 8,9 düzeyindeki yüksek işsizliği gösterdi.   IMF Başkanı Strauss-Kahn, 2009 yılının sonunda da Fas’ta yaptığı bir konuşmada, Tunus ve Mısır da dâhil olmak üzere Arap ülkelerindeki işsizlik sorununa değinmiş, o zaman bu konuyu bir türlü saatli bombaya benzetmişti...  Çünkü IMF Başkanı Strauss-Kahn, 2009 yılı sonunda krizin üçüncü ve en son aşamasına geçildiğine inanıyor...
Bu son evreye de “istihdam krizi” diyor...
Finansal piyasalarda başlayan kriz, ikinci aşamada üretimi vurduktan sonra yüksek ve inatçı işsizlik olarak üçüncü aşamaya geçmiş durumda...  Kahn’a göre krizlerin sosyal krizlere dönüşmeye başladığı an bu üçüncü aşama... Mısır’da olduğu gibi bu son aşamada ülkeler sosyal krizle tanışıyor...
***
“Bu kadar yüksek seviyedeki işsizlik oranı, özellikle de genç nüfusun işsizliği ve ülkedeki eşitsizlik, sonu ayaklanmayla biten bir sosyal sorun haline dönüştü” diyen Strauss-Kahn, “toplumda eşitlik sağlamadan, başarılı bir ekonomik büyüme bekleyemezsiniz” demekte...
Hâlbuki Mısır’da nüfusun yüzde 18’i fakirlik sınırının altına yaşıyor, resmi işsizlik oranı ise çift haneli rakamlarda seyrediyor...
***
Eğer IMF Başkanı Strauss-Kahn’ın işaret ettiği “genç nüfus işsizliği” hayati bir öneme sahip ise, OECD tarafından 65 ülkeden 15 yaşındaki öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen PISA 2009 sınavının sonuçlarına projektör yakıp, büyüteçle konuyu ele almak gerek...
Çünkü Türkiye’de sadece çok büyük bir genç işsizlik sorunu yok, bir de eğitimin kalitesi sorunu var...  Nitekim PISA sonuçlarına göre Türkiye’de 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 25’i okuduğunu anlayamıyor...
Ve yüzde 42’si basit matematiksel problemleri çözemiyor.  Diğer yandan sosyoekonomik statü açısından en alt çeyrekte bulunanlarla en üst çeyrekte bulunanlar arasındaki “başarı uçurumu”, Türkiye’de birçok ülkeye göre daha derin. 
Türkiye’de ayrıca farklı sosyoekonomik kökenlerden gelen öğrencilerin bir arada eğitim aldığı ve eşit fırsatlara sahip olduğu “karışık okullar” azalıyor.  Avantajlı öğrenciler avantajlı okullara, dezavantajlı öğrenciler dezavantajlı okullara gidiyor...
***
Hep siyaset, hep siyaset, hep siyaset...
Ama siyasal depremlere yol açan “sosyal konular” gündemimizde yok.
Hâlbuki tüm işsizlerin dörtte biri genç...
Ve çok daha vahimi Türkiye’de 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 25’i okuduğunu anlayamıyor... Ve yüzde 42’si basit matematiksel problemleri çözemiyor.
***
İnsanlara iş konusu, eğitim kalitesine eklemleniyor... Bu iki konu ise çözülmedikçe derinleşiyor... Ve olası İstanbul depremi ölçeğinde bir toplumsal zelzele riski oluşturuyor...
Mısır, dilerim bu sosyal, yapısal konuların bir türlü açılmayan kilidini de açar... Aynı şekilde biz de yapısal sorunlarımızı bir an önce neşter masasına yatırırız...

Hiç yorum yok: