4 Ekim 2010 Pazartesi

Mehmet ALTAN - On milyonu ilgilendiren konu...

On milyonu ilgilendiren konu...


Mehmet ALTAN mehmetaltan@stargazete.com







Türkiye’de son resmi rakamlara göre çalışanların sayısı 23 milyon 488 bin kişi... Buna istihdam edilen nüfus veya aktif nüfus da diyoruz. Normalde çalışan tüm insanlarımızın sosyal güvencesi olması gerekir...

Tabii sosyal güvenceden yararlanmak için de sisteme kayıtlı, vergi veren bir konumda bulunma zorunluluğu var.

Ama bizim gibi ülkelerde durum böyle olmuyor...

Türkiye’de çalışmakta olan 10 milyon 519 bin kişinin herhangi bir sosyal güvencesi bulunmuyor. Bu insanlara “kayıt dışı çalışanlar” deniyor. Allah göstermeye başlarına bir iş geldiğinde de sistemde kayıtlı olmadıkları için hiçbir sosyal güvenceden yararlanamıyorlar.

Kayıt dışı çalışanlar toplamının 5 milyon 367 bini tarımda, 5 milyon 152 bini ise tarım dışı sektörlerde bulunuyor.

Bu hep konuşulup durulan, çözümü de pek kolay olmayan büyük bir sosyal yara...

***

Zeynep Göğüş önceki gün şöyle yazıyordu:

“Rauf Gönenç Türkiye’nin her yerinde asgari ücretin aynı olmasını, yüksek sosyal güvenlik katkısını, yarı zamanlı ya da esnek çalışmaya getirilen sınırlamaları Türk ekonomisi için tehdit algılaması içine yerleştiriyor. Türk şirketlerinin çoğu ancak kurallara uymaktan kaçınarak ayakta kalabiliyorlar. OECD’ye göre artık bu durum değişmeli. Özetle ekonominin tümü kayıt altına girmeli.

Peki AB bu kayıt dışılık ya da kuralları çiğneme durumuna çok mu yabancı?

Hayır. İtalya’da, İspanya’da, Portekiz’de de bunlar yaşandı. İtalya ve özellikle İspanya sonunda çok esnek çalışma kuralları yarattılar.

Zor bir konu, ama Türkiye artık bunu çözmek durumunda.”

***

1 Ekim sonrasında gündeme gelmesi beklenen istihdam paketinin sürpriz adımlarından birinin de bölgesel asgari ücret olacağı epeydir vurgulanmakta...

O haberlere göre bölgesel asgari ücret fikrini benimseyen bürokrasi, merkezi bir asgari ücretin her yıl belirlenmesini öngörüyor.

Ancak yerelde, yerel aktörler bir araya gelip söz konusu merkezi asgari ücretin yasayla belirlenecek marj kadar yukarısında veya aşağısında yeni bir oran tespit edebilecek.

Asgari ücretin bölgesel olarak uygulanmasında 26 bölge dikkate alınacak. Bu 26 bölgede vali, belediye başkanı, kalkınma ajansı yetkilileri, işadamları gibi yerel aktörler bir araya gelerek asgari ücretin bölgelerinde nasıl uygulanması gerektiğine bakabilecek.

Özellikle Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu gibi kayıt dışı istihdamın yüzde 55’e ulaştığı bölgelerdeki kayıt dışılığı azaltmayı öngören düzenleme, rekabetçiliği de arttırmayı hedefliyor.

Paketin bir diğer önemli özelliğinin de telefonla çalışma, evden çalışma gibi esnek çalışma modellerinin de yasal altyapısını kurmak olduğu belirtiliyor...

***

Aslında “bölgesel asgari ücret” Türkiye’ye yabancı bir konu değil.

1951 yılından 1967 yılına kadar asgari ücret, yerel düzeydeki katılımcılardan oluşan “mahalli komisyonlar” tarafından belirleniyordu.

1967 yılında merkezi nitelikte bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyon da bölgelere göre farklı asgari ücretler tespit ediyordu.

Türkiye İşçi Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurması sonucu Anayasa Mahkemesi bölgesel asgari ücreti eşitlik ilkesine aykırı buldu ve iptal etti.

1989 yılından sonra ise ülke çapında sanayi-tarım ayrımı olmaksızın tüm işkolları için tek bir asgari ücret uygulamasına geçildi.

***

Dünya “sanayi sonrası döneme” geçiyor...

Kol gücüne olan ihtiyaç gittikçe azalıyor. Bu da yaşadığımız çağı adeta “işsizlik çağına” dönüştürüyor.

İşsizlik en derin sosyal yara... Bu çaresizlik de “kayıt dışını” yaratıyor.

“Bölgesel asgari ücret”, çalışan nüfusun yüzde 45’ini barındıran kayıt dışı çalışmaya, ücreti bazı yerlerde biraz daha düşük tutup, buna karşın çalışan insanları sosyal güvenceden yararlanır hale getirerek çözüm üretmeye çalışıyor.

***

Bölgesel asgari ücret gündeme yavaş yavaş gelirken...

Türkiye’de çalışanların yüzde 60’ının da “mesleğinin” olmadığını hatırlamak gerek. Bizde işsizliğin en temel sebebi mesleksizlik...

Geri kalan “kayıt dışı” gibi diğer sorunlar bu temel problemin türevi...

“Bölgesel asgari ücret” gürültü koparıyor ama asıl canımızı yakan mesleksizlik nedense hiç gündem olmuyor...

Hiç yorum yok: