28 Ocak 2011 Cuma

Sami SELÇUK -‘Ben böyle bir Türkiye’de artık yaşamak istemiyorum’

Selçuk yeni anayasa istedi
‘Ben böyle bir Türkiye’de artık yaşamak istemiyorum’


Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen “Cumhuriyetimizin 87. Yılında Anayasa ve Dış Politika Tartışmaları” konulu bilimsel toplantıda konuşan Eski Yargıtay Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk’tan çarpıcı açıklamalar geldi.

Toplantının “Anayasa Tartışmaları” başlıklı bölümünün oturum başkanlığını yapan Sami Selçuk, Anayasa bilincinin topluma kazandırılması gerektiğini belirterek, özellikle anayasa hukukçularının bu konuyla ilgilenmelerini istedi. Anayasa değişikliğinin oylandığı 12 Eylül 2010’da yapılan referandumda vatandaşların neye oy verdiğini bilmeden sandığa gittiğini ileri süren Selçuk şöyle devam etti:

KENDİMİZİ ALDATMAYALIM

Neye oy verdiğini bilmeyen insanların verdiği oylarla sonuç alındı. Kimse kendini aldatmasın. Bilmediğimiz şeyleri oylarsak, bilmediğimiz sonuçlara katlanmak zorunda kalırız.

HERKES KONUŞMALI

(Toplantıda yeni bir anayasa gerekliliği konusunda yapılan açıklamaların ardından) Bu anayasayı kim yapmalı? Ben bir hukukçu olarak, adı ’kurucu meclis’ olur, şu olur, bu olur. Bütün toplum kesimlerinin temsil edildiği, bir organın, bir kurultayın anayasa yapması gerektiğine inanıyorum. Yüzde 1’i geçen bütün partiler orada söz hakkında sahip olmalı. Sendikalar, sivil toplum örgütleri, devletin örgütleri yargı, hepsi söz sahibi olmalı.

YENİ ANAYASA ŞART

Tarih tekerrür etmesin. Seçim barajını yüzde 5’e indirebiliriz, yüzde 5’in altında oy alan partilere oy veren insanların söz hakkı yok mu o anayasada? Bunun formülünü bulmak zorundayız. Bu anayasayı mutlaka kaldırmak, mutlaka yeni bir anayasa yapmak ve bu yeni anayasayı yapacak organın ne olduğunu da mutlaka belirtmek zorundayız.

1999 yılında Yargıtay Başkanlığı dönemimde adli yargı açılışında söylediğim, “Yargı, 1982 Anayasası’ndan beri yürütmenin kuşatması altındadır” sözlerimi bugün de sık sık dile getiriyorum. O zaman söylediğimizde alkışladılar, şimdi kızıyorlar.

BAŞKA ÇARE YOK

Türkiye’nin yeni bir anayasa yapmanın yolunu bulması gerekiyor. Bu konuda bir kamuoyu yaratılmalı, sivil toplum örgütleri buna sahip çıkmalıdır. Türkiye’yi yeni baştan kurmak zorundayız. Başka çaremiz yok. Ben böyle bir Türkiye’de artık yaşamak istemiyorum. Daha güzel bir Türkiye’de yaşamak istiyorum. Anayasayı öyle bir insanlara teslim edelim ki, kendilerine göre yapmasınlar. Öyle bir kurum oluşturalım ki, bu anayasayı yapanlar özveride bulunsun. Eğer ’kurucu meclis’ kurulursa bir şart söylüyorum; bu anayasayı yapanlar 10 yıl süreyle devlette görev almasınlar. Çünkü kendilerine göre anayasa yapmaya kalkarlar.


Merhaba Aliseydi,
Gönül Kızıldeli Pir Ak, bağlantın hakkında yorum yaptı.
Gönül yazdı: "Oradaki bütün büyüklerimizin ellerinden öpüyorum... Ne kadar duygulandığımı anlatamam... Bizler bu değerlerimizi kaybetmeden aldığımız görgüyü devam ettirmeliyiz... Size de bizlere oradan ışık tuttuğunuz için çok teşekkür ederim.."




Bahar Kaya17 Aralık 2010, 18:19
günaydin abi
cemle ilgili videolari izledim, her sey iyi hosda kafami kurcalayan bisey var yorumumu videonun altina yazmak istemedim aciksasi ama sormadan edemiycem. benim ibadethanemde cem evinde türk bayragi ve atatürkün ne isi var hic bir camide buna raslamak mümkün degil
muaviyeden buya katledilen biz aleviler T.C bekcisi cumhuriyetin korucu biz aleviler olmamiza ramen halami bir yerlerden biseylerden korkuyoruzda türk bayragini atatürkü eksik etmiyoruz ibadet hanemizde ve buda bir gercekki atatürk zamanindada biz aleviler katledildik horlandik dislandik ötekilesdik yanlis anlasilmak istemiyorum ülkemi seviyorum ama bayrakla atatürkle ibadet hanemde bir baglanti kuramiyorum bekli soruyu size sormam yanlisda ola bilir ama videoyu izleyince yazma geregi duydum
saygi ve sevgilerimi yolluyorum iyi günler.


Cıss… Konular!

Neresinden tutsak? Bilmiyorum ki! Ama konuşanı baskılamak için yasalarda bu cesareti veriyor, toplumda böyle koşullandığı için, otomatikman konuşanı hainlikle, Atatürk, rejim düşmanlığı vs,” ile suçlamaya ve mevzilenmeye müsait. Bu ön yargıları, koşullanmışlıkları aşarak, konuya objektif bir açıdan bakmak ve değerlendirmek ise çoğunluk açısından oldukça güç görünüyor… Çükü asırlık bir propaganda ile şekillendirilmiş ve yönlendirilmiş bir düşünce ve algı var bizde.

Hiç yorum yok: