Epey bir süredir Ergenekon süreci ile KKTC arasında bir bağ olduğuna ilişkin iddialar var.
Ortada da çok sayıda somut bilgi var; aşağıda kimilerine değineceğim.
KKTC’nin bir önceki Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat’ın bile bizzat kendisinin de bu doğrultuda bir açıklaması mevcut.
Bu iddiaların ayyuka çıkması sonrası KKTC Meclisi’nde geçen Haziran ayında “Ergenekon davası ile KKTC arasındaki bağı” araştırma komisyonu kuruldu.
Araştırmanın adı da “Yavru Ergenekon”.
Komisyon Başkanı UBP (Ulusal Birlik Partisi) milletvekili Sayın Ahmet Çaluda geçen hafta yaptığı açıklamada Ergenekon davasında yargılanan 500 dolayında kişinin ve davanın bizzat kendisinin KKTC ile bir ilişkisinin olmadığının Komisyon tarafından karara bağlandığını açıkladı.
Komisyon Başkanı Sayın Ahmet Çulada Komisyon’un saptadığı yegane ilişkinin 500 dolayındaki Ergenekon sanığının yaklaşık 150 tanesinin KKTC vatandaşı olması dışında bir ilişkinin görülmediğini ve bu 150 KKTC vatandaşı sanığın büyük bir bölümünün KKTC’de vazife yapmış askerler olduğunu dile getirdi.
Gerçekten KKTC’de bir “Yavru Ergenekon” var mı, ya da Ergenekon meselesi doğrudan KKTC çıkışlı mı bilemem ama KKTC-Ergenekon ilişkisi dendiğinde benim, bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak aklıma bazı konular geliyor, çok net cevaplandıramıyorum.
Anavatan Türkiye’de bir Özal suikastı meselesi var, rahmetli Özal’ın vefatını değil, yaralı olarak kurtulduğu suikastı kastediyorum, bu suikast bir türlü aydınlanamadı, hatta bizzat Sayın Ahmet Özal, rahmetli Turgut Özal’ın oğlu, babasının bu olayın üzerine gitmek istemediğini, çekindiğini açıklamış idi.
Bu olayı hepimiz biliyoruz ama KKTC’de, Sayın Mehmet Ali Talat’ın Cumhurbaşkanı olmasından hemen sonra eşinin eczahanesine atılan bombayı pek bilmeyiz, konuşmayız.
KKTC denen yer, cep kadar bir yer, Ada’yı bilen bilir, herkes birbirini tanır, ama nasıl oluyor ise, Cumhurbaşkanı’nın eşinin eczahanesine kimin bomba attığı bir türlü ortaya çıkmıyor.
Bunu açıklayabilecek biri varsa, lütfen hepimize anlatsın.
Benim de tesadüfen Ada’da bir konferans için bulunduğum bir gece KKTC’nin ünlü gazetecisi Kutlu Adalı evinin önünde öldürüldü, cinayet öncesi birileri (!) sokağın ışıklarını kesti, Adalı öldürüldü, katil kaçtı (!), arkasından sokağın ışıkları yeniden yakıldı.
Türkiye’de, şimdi DTP milletvekili olan Sayın Akın Birdal’a ofisinde saldırı gerçekleşti, Birdal ölümden döndü, saldırgan, bir asker, ismini vermiyorum ama herkes tanıyor, yakalandı, afla hapisten çıktı, hemen KKTC’ye gitti, Sayın Denktaş kendisini KKTC vatandaşı yaptı, aynı kişi şimdi Ergenekon davasından yine hapiste ve bu kişi işte o Ergenekon sanığı 150 KKTC vatandaşından biri.
Mehmet Altan KKTC üzerine kitap yazdı, tutuklanan uyuşturucu tacirlerinin KKTC’de polisin elinden alınıp ortadan yok olduğunu yazdı, kimseden ses çıkmadı..
KKTC’de Ergenekon-KKTC ilişkisini araştıran Komisyon’a bu olayları hatırlatmak abesle iştigaldir herhalde; zaten bu konular KKTC’de herkesin ezbere bildiği konular.
Komisyon Başkanı Sayın Ahmet Çaluda KKTC-Ergenekon ilişkisine rastlanamadı diyor ise, rastlanamamıştır.
Onlardan iyi bilecek halimiz yok ya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder