Pazartesi gecesi Mehtap TV’deki 256. programımıza başlamıştık ki telefonumun çaldığını gördüm... Ardından gelen mesajdan arayanın Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış olduğunu anladım...
Aynı gün yayınlanan “Başbakan’a modernleşme sorusu” başlıklı yazım nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine arıyordu...
***
Söz konusu yazıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “780 bin metrekarelik vatan toprağımızın tamamını modern bir şekilde ayağa kaldıracağız” demesi ile 22 Aralık’ta açılması hedeflenen Rekabet Faslı’nın, Türkiye’nin açılış kriterlerini yerine getirmemesi nedeni ile açılamaması arasındaki çelişkiye dikkat çekiyor...
Ve “Sayın Başbakan bu ‘Rekabet Faslı’ neden açılamadı acaba?” diye soruyordum.
***
Egemen Bağış, telefonda söz konusu Fasıl’ın neden açılamadığını kendi zaviyesinden açıkladı ve bir yazılı açıklama gönderdiğini söyledi...
Bahsettiği açıklama aynen şöyle:
“Üyelik müzakerelerinde 8 no’lu Başlık altında yer alan ‘Rekabet Politikası Faslı’ yalnızca devlet destekleri hakkında değil teşebbüslere yönelik rekabet kurallarına (anti-tröst) ilişkin düzenlemeleri de içermektedir. Türkiye teşebbüslere yönelik rekabet kuralları bakımından gerek mevzuat, gerekse uygulama bakımından AB ile uyum içindedir. Türkiye, AB ile gümrük birliğini yürürlüğe koymadan önce AB standartlarında bir Rekabet Kanunu’nu kabul etmiş ve Rekabet Kurumu oluşturulmuştur. Nitekim 2010 yılı İlerleme Raporunda anti-tröst alanında, Türkiye’nin yüksek bir uyum düzeyine sahip olduğu, rekabet kurallarını etkin şekilde uyguladığı belirtilmiş ve Rekabet Kurumu’nun idari kapasitesi ve operasyonel bağımsızlığından övgüyle söz edilmiştir.
Rekabet Politikası Faslının müzakerelere açılması için AB tarafından getirilmiş olan kriterler Faslın ikinci alt başlığını oluşturan devlet destekleri ile ilgilidir.
Rekabet Politikası Faslının Belçika Dönem Başkanlığı esnasında açılabilmesi için ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımız resmi tatil günleri de dahil olmak üzere çok yoğun çaba göstermişlerdir.
Bu çerçevede;
- Açılış kriterlerinden biri olan Gümrük Birliğinin son aşamasının uygulanmasına ilişkin 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının kapsadığı tüm devlet yardımı tedbirlerinin kapsamlı bir envanterinin ilk taslağı 18 Ekim 2010 tarihinde Avrupa Komisyonu’na iletilmiştir. Komisyon envanteri inceledikten sonra ek bilgi talebinde bulunmuş, sözkonusu bilgiler 29 Kasım 2010 tarihli mektubumuz ekinde Komisyona iletilmiştir.
- Çelik sektöründe 2001 yılından bu yana kapasite değişimine ve her bir şirkete verilen devlet yardımlarına ilişkin bilgiler Komisyon’a 31 Ağustos 2006 tarihinde iletilen Çelik Sektöründe Ulusal Yeniden Yapılandırma Planı (UYYP) ve daha sonra Haziran 2009’da iletilen güncellenmiş ekinde sunulmuştur. Bu tarihten sonra istenen her ek bilgi Komisyon tarafına iletilmiştir.
- Türkiye ve AB arasındaki mevcut ikili anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek amacıyla devlet yardımlarının onaylanması, devlet yardımları uygulamasının izlenmesi ve geri alınmasına ilişkin genel şartları ve kuralları belirleyen 6015 sayılı Devlet Desteklerinin İzlenmesi ve Denetlemesi Hakkında Kanun 23 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Sözkonusu Kanun, devlet desteklerinin Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki anlaşmalara uygun olarak düzenlenmesini, ilgili mercilere bildirimini sağlamak üzere ilke ve esasların belirlenmesi ve desteklerin izlenmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasların tespit edilmesini amaçlayan bir ‘çerçeve kanun’ niteliğindedir. Kanun, Türkiye ile AB arasındaki anlaşmalara uygun devlet desteklerinin esaslarının belirlenmesine ve bunların uygulama sonuçlarının Avrupa Komisyonu ile paylaşılması için gerekli mekanizmanın oluşturulmasına imkan sağlamaktadır. Nitekim, her bir devlet yardımı programının AB kuralları ile uyumunun incelenmesini gerçekleştirecek ‘Devlet Desteklerini İzleme ve Denetleme Kurulu’ Devlet Desteklerinin İzlenmesi ve Denetlenmesi Hakkındaki Kanun ile kurulmuş, Kurul üyelikleri için atamalar ise 29 Aralık 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle gerçekleştirilmiştir.
Devlet Desteklerinin İzlenmesi ve Denetlenmesi Hakkındaki Kanun’un uygulanmasına ilişkin yönetmelikler Kanun’un geçici 1. maddesine göre Kurul’un teşkilini müteakip 9 ay içinde çıkarılacaktır. Sözkonusu Kanun’un yürürlüğe girmesi ve Kurulun oluşturulması uygulamanın AB mevzuatı ile uyumlu olacağına dair yeterli garantiyi sağlamaktadır. (Uygulamada ortaya çıkabilecek bir eksiklik ya da uyumsuzluk ise Faslın müzakerelere açılması değil ancak kapatılmasının önünde bir engel oluşturabilir.)
- Türkiye ve AB arasındaki mevcut ikili anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülükler ile uyumsuz olduğu belirlenen tüm kalan yardım programlarının ve eş etkili tedbirlerin uyumu için açık bir takvim içeren eylem planının ilk taslağı 27 Ekim 2010 tarihinde Komisyona iletilmiştir.
- Kömür ve çelik ürünleri ticaretine ilişkin olarak AKÇT ve Türkiye arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde verilmiş devlet yardımlarından hiçbir çelik şirketinin faydalanmadığının temini amacıyla tüm gerekli tedbirlerin kabul edilmesine yönelik bilgi gerek UYYP gerekse Komisyon ile yapılan toplantılarda muhatabımıza aktarılmıştır.
Sonuç olarak;
Teknik kriterlere ilişkin çalışmaların 2010 yılının son çeyreğinde tamamlanmasıyla Faslın müzakerelere açılmasına yönelik kritik eşik aşılmıştır. Bu süreçte aynı zamanda Komisyon’un talep ettiği ek bilgilerin sağlanması için yoğun toplantı ve mektup trafiği yaşanmıştır.
Türkiye kendi açısından Kriterleri karşılamaya yönelik olarak büyük öneme sahip çalışmaları tamamlamış ve faslın müzakerelere açılması için kritik eşiği aşmış olmasına rağmen AB son anda gösterdiği tutum değişikliği nedeniyle faslın Belçika Dönem Başkanlığında açılması mümkün olamamıştır. Faslın müzakereye konu olan alanlarına bakıldığında çok hassas hususları içermesi bakımından yürütülen çalışmalarda ülkemiz menfaatleri gözetilecek şekilde ilerlenmiştir. Halihazırda da aynı yaklaşımla faslın Macaristan dönem başkalığında müzakerelere açılması yönünde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.”
***
AB konusundaki yaklaşıma köklü eleştiri ve şiddetli itirazlarımı telefonda Egemen Bağış’a da ilettim...
Üstelik eleştiri ve itirazlarım da devam ediyor.
Kendisiyle en yakın zamanda konuyu görüşmek için sözleştik.
Kendisine teşekkür ederken, Başbakan Erdoğan’a da gösterdiği hassasiyet nedeniyle teşekkürlerimi iletmesini rica ettim...
Bunu bir de burada tekrarlıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder