15 Kasım 2010 Pazartesi

29 Ekim 2023 - Eser KARAKAŞ

Bugün 29 Ekim 2010.

Cumhuriyet’in de 87. senesi.

13 sene sonra yani 23 Ekim 2023’de Cumhuriyet’in yüzüncü senesini kutlayacağız.

Yüzüncü sene mutlaka bu çok önemli kurumun köklü bir değerlendirilmesini de beraberinde getirecek.

Türkiye’de, görebildiğim kadarıyla, Cumhuriyet kurumunun kendisine yönelik bir muhalefet yok.

Mevcudiyetinde bence bir sakınca yoktur ama Türkiye’de sistematik bir biçimde meşruti bir sistemi, mesela 1908 sonrası benzeri bir sistemi, demokrasi-sultanlık birlikteliğini savunan bir rejimi savunan görüş yok.

Cumhuriyete yönelik eleştiriler daha ziyade sistemin içinin, 87 sene sonra bile, çağdaş bir hukuk devleti ilkeleri bütünü ile doldurulmamış olmasıyla ilgili.

TBMM’de görüşülen Sayıştay Kanunu bu durumun en belirgin, en çarpıcı örneği; 2005 senesinden bu yana, yani beş senedir, yasa tasarısı neden Komisyon’da bekliyor, yasa neden çok eksik çıkıyor, bu soruların cevabı herhalde Cumhuriyet’e getirilen eleştirilerin özünü yansıtır diye düşünüyorum.

87 senelik Cumhuriyet’in bugününün hukuk devleti, demokrasi açığını çok tartıştık, bazı geri zekalılar bu eleştirileri Cumhuriyet karşıtlığı olarak da algıladılar ama zaten bu tiplere anlatılabilecek bir şey pek de yok.

Cumhuriyet’e yönelik getirdiğimz hukuk devleti açıkları eleştirilerinin sadece hukuk ve demokasi açığı ile sınırlı kalmadığı, bu açıkların refah düzeyine, yaşam kalitesine, insani gelişmişliğe de çok büyük ölçüde yansıdığı açık.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (undp) her sene bir insani gelişmişlik raporu yayınlıyor.

Bu seneki yani 2010 senesine ilişkin rapor da 4 Kasım günü BM Kalkınma Programı’nın sitesine -www.undp.org- konacak.

Bu rapor sonuçlarını ben çok önemsiyorum, TBMM’de Sayıştay Kanunu görüşülürken reddedilen etkinlik denetimi sonucu gibi algılıyorum; tüm ülkeler, 182 ülke, kişi başına gelir, sağlık ve eğitim kriterlerine göre bir sıralamaya tutuluyorlar.

Türkiye 2009 senesinin raporunda 79. sırada; ben bu sıralamayı Cumhuriyet için kabul edilemez buluyorum.

Raporlar 1992 senesinden beri yayınlanıyor; madalyonun iyi tarafı 79. sıraya bir zamanlar düştüğümüz 96. sıradan gelmiş olmamız.

2004 senesinden beri de çok belirgin bir iyileşme yaşanıyor ama bu iyileşme Türkiye için çok yetersiz.

4 Kasım günü takke düşecek ve kel bir kez daha ortaya çıkacak.

13 sene sonra Cumhuriyet’in yüzüncü yılı kutlanacak; 2023 senesinde undp’nin bu sıralamasında, çok açık söylüyorum, 40’lı bir sırada olmazsak, 49’a bile razıyım, yüz senelik Cumhuriyet’i global olarak başarılı bulmak olanaksız olacaktır.

Bir rejimin başarısının somut kriteri yurttaşlarının yaşam kalitesidir.

Başarı “türküm, doğruyum, çalışkanım”la değil, undp sıralamasıyla ortaya çıkar diye düşünüyorum.

Tüm siyasal iktidarlar, hepimiz 2023’de kırklı bir sıralama için elimizden geleni yapmalıyız.

40’lı bir sıra, bugüne oranla, daha zengin, daha sağlıklı, daha eğitimli bir yurttaş demek.

Gerisi ise boş laf.

Hiç yorum yok: