Son günlerde basında bir beyaz türklük tartışması sürüyor.
Özünde saçma sapan bir tanımlama ve tartışma.
Hürriyet Gazetesi yazarı Sayın Ertuğrul Özkök de sübjektif bir tanımlama arayışını sütununda yapıyor.
Bu tanımlama arayışına saygım var ama benim gözlemlerimle pek de uyuşmuyor.
Beyaz türk denen, denilen kişilerle gündelik hayatımda da epey temasım var.
AMA, bu tipolojiyle daha çok temasımız internet ortamında oluyor.
İnternet ne Türkiye’de ne de dünyada henüz kuralları çok netleşmemiş bir ortam.
Belki de hep böyle kalacak ve belki de böylesi daha da iyi.
İnsanlar bu sanal ortamda çok daha rahatlıyorlar, başkalarıyla anonim ilişkiye girebiliyorlar, kafalarından geçen her konuyu, her hissettiklerini sınırlamak ihtiyacı duymadan belirli ortamlarda başkalarıyla paylaşabiliyorlar.
Psikolojiden pek anlamam ama bilinçaltının dışa vurumu, korteks üzerindeki baskının kalkması denen şey, üç aşağı beş yukarı, böyle bir şey olsa gerek.
Ve internet ortamında, bunları dile getirenlere beyaz türk denir mi, denmez mi bilemiyorum ama beyez türkçü görüşleri ifade ediyorlar.
Ve benim internet ortamında okuduğum, şahit olduğum beyaz türk denen kişilere ait olduğu iddia edilen ifadeler görüşler gerçekten tüyler ürpertici.
İki nedenden tüyler ürpertici.
Birincisi, ifade edilen, savunulan görüşlerin ifade tarzının son derece düzeysiz oluşu.
Kendilerini modernist, ilerici, çağdaş vs. olarak tanımlayan bu anonim kişilerin yazdıklarında hakaretlerin, küfürlerin bini bir para.
Görüşlerin ifade edilişinin düzeysizliği bir yana ifade edilen görüşlerin (!) kendisi de son derece içler acısı, çağdışı; modernlik, ilericilik adına ne kadar pespaye görüş varsa ortada.
İnternet ortamından ulaştığım bu görüşlerin sahiplerinin, kendilerini ne kadar ilerici, çağdaş, modern, vs. tanımlarlarsa tanımlasınlar, belirli bir anonimaları, tanınmazlıkları var.
Ama bendeniz başka bir olaya da şahit olmaktayım, İstanbul’un çok önemli, köklü bazı liselerinin hem mezuniyet seneleri, hem de daha genel olarak bütün diğer senelerinin mail gruplarının iletilerini görebiliyorum.
Bu köklü ve önemli liselerin mezunları muhtemelen beyaz türk diye adlandırılan tipolojinin bizzat kendileri.
Bu liselerin mezunları başarılı öğretim seneleri geçirmiş, çok iyi üniversiteleri bitirmiş, iş piyasasında önemli yerlere gelmiş insanlar.
Ama bu köklü ve önemli liselerin mail gruplarında, demokrasiye, hukuk devletine, askere, askerin siyasetteki rolüne, kürt meselesine, AB projemize ilişkin dile getirilen, yazılan görüşler tek kelimeyle korkunç.
Internet ortamında bir bölümünü tanıdığım bu beyaz türklerin düşüncelerini gördüğüm zaman gerçekten kendilerini beyaz türk olarak tanımlayan bu kesimde ciddi bir sorun yaşandığını anlıyorum.
Oysa bu insanlar, aldıkları eğitimle Türkiye’nin ufkunu açma aşamasında olmaları gerekirken mevcut manzara bambaşka.
Türkiye’nin son senelerde gerçek bir beyaz türk sorunu var
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder