mehmetaltan@stargazete.com
Türkmenistan dönüşünde Abdullah Gül'e yine başörtüsü sorulunca Cumhurbaşkanı da "bu konunun konuşulmasından artık bıktım" demiş...
Bıkmayan kim?
Konuyu “temel hak ve özgürlükler” bağlamında tüm diğer mağduriyetlerin bir parçası olarak görmeyip, din üzerinden siyaset yapanlar. Zaten toplumun mağduriyetini “temel hak ve özgürlükler” üzerinden çözmek yerine bir tek mağduriyeti öne çıkaran “din, ırk ve mezhep” siyaseti olmasa, Türkiye büyük bir sıçrama yapar...
Ama sıçramayı şimdilerde yapan “din, ırk ve mezhep siyaseti”...
***
Hâlbuki çözülmesi gereken o kadar çok ağır sosyal sorunlar var ki...
Kopya skandalı yüzünden iptal edilip tekrar yapılan KPSS “Eğitim Bilimleri Sınavı” sonuçları dün açıklandı. Öğretmen adaylarının kopyaya tevessül ettiği bir toplumsal yapı... Yalanla dolanla “öğretmen” olan birinden çocuklara ne hayır gelir?
***
10 Temmuz’da gerçekleştirilen ancak kopya çekildiği ve soruların sızdırıldığı kesinleşince iptal edilen KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı’na giren 280 bin öğretmen adayından 350 kişi tam puan almıştı. 21 Ekim’de tekrarı gerçekleştirilen sınavdan ise tam puan alan kimse çıkmamış...
Garip bir şekilde sınava katılım oranı da düşüvermiş. Tekrarlanan sınava katılım oranı yüzde 80...
Geçen defa 280 bin kişinin girdiği sınava bu kez sadece 235 bin 134 aday katılmış...
***
Kopyacılık yanında bir de kalite sorunu var... KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı sonuçlarına göre 120 sorudan en fazla 111 net yapan varmış... Adayların toplam 120 soruya verdikleri doğru ve yanlış cevaplardan hesaplanan net soru sayısı ortalaması yaklaşık 65 olarak gerçekleşmiş...
120 soruya ortalama 65 doğru cevap veren öğretmenlerin yetiştireceği çocuklarla “Bilgi Çağı”yla karşılaşacağız... Yönetimin bu konuya eğilmesi gerekirken biz çok başka noktalardayız...
***
Öğretmen kopya çeker mi?
Öğretmen atanmak için kopyadan medet uman birinin eğitim kalitesinden fayda umulabilir mi?
Dün bu sorunun dolaylı bir cevabına Taraf’ta Yasemin Çongar’ın yazısında rastladım... Leyla Welkin, Gaziantep doğumlu bir Amerikalı. Çocukluğu boyunca, ana babasının memleketi ABD ile Gaziantep arasında mekik dokumuş; sonra Amerika’ya yerleşip psikolog olmuş, kültürlerarası psikoloji ve eğitimde uzmanlaşmış; son yirmi yedi yılını, travma sonrası psikoterapi yaparak geçirmiş. Çongar’a, Türkiye’de yaşanan “cinsel şiddet cehennemi”ne ait gözlemlerini aktaran Leyla Welkin şöyle diyordu:
“Tecavüz kelimesini kullanmayacağım, çünkü ‘tecavüz’ insanın aklına, karanlığın içinden gelen bir yabancının saldırısını getiriyor. Oysa istatistikler, dünyada da, Türkiye’de de ‘tecavüz’ dâhil cinsel şiddet mağdurlarının yüzde 80’den fazlasının, ev halkının ya da akrabalarının, ya da bir öğretmen, bir komşu, güvenilen bir tanış gibi bir yakının saldırısına uğradığını gösteriyor.”
Bu da “kopyacı öğretmen” üreten yapının sıkı sıkıya üzerini örttüğümüz bir başka yüzü. Gerçeklerin üstünü örtmeye başladığınızda “kopyacı öğretmenler” de çoğalıyor toplumda.
***
Dün çok konu vardı.
Ağustos ayı işsizlik rakamlarının açıklanması... Buna göre geçen senenin aynı ayında yüzde 13,4 olan işsizlik oranının bu yıl Ağustos’ta yüzde 11,4’e gerilemesi...
Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşmede Füze Savunma Sistemi ile ilgili konunun gündeme gelmesi... Şu anda Türkiye’nin verdiği nihai bir kararın söz konusu olmadığının belirtilmesi... Geçtiğimiz Cumartesi meydana gelen şiddetli güneş patlamasının plazma kümeleriyle many etik fırtına biçiminde dün sabahtan itibaren dünyaya ulaşarak hafta sonuna kadar gezegenimizde etkili olacağının bildirilmesi... MİT’teki yeni düzenleme...
Irak’ta hükümetin kurulması... Rutin gündemi dün de baştan sona izledim ama aklıma en çok bu soru takıldı:
“Öğretmen kopya çeker mi?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder