15 Kasım 2010 Pazartesi

Mehmet ALTAN / İlişki sosyalizmi...

mehmetaltan@stargazete.com


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15-16 Kasım’da Paris’te yapılacak Sosyalist Enternasyonal Konseyi toplantısına katılmak üzere dün Fransa’ya gitti.

Baktım, görüşecekleri arasında Fransız Sosyalist Partisi 1. Sekreteri Martine Aubry de var.

Martine Aubry ve Fransız Sosyalist Partisi epeydir “ihtimam toplumu” kavramı üzerinde derinleşen bir çalışma içinde...

“İkincigrup.com”un çok yakından izlediği bu konuları Infomag Dergisi’nin son birkaç sayısında uzun uzadıya yazdım ve o yazıları “mehmetaltan.com” sitesine de aldım...

Ama Kılıçdaroğlu konuya “Fransız” kalmasın diye kısaca burada da özetleyeyim.

***

“İhtimam toplumu” ne demek?

Aubry’nin kaleminden okuyalım:

“Refah toplumu, bireylerin kendi aralarındaki ilişkilerin gelişmesinden geçmektedir.

Bireyci bir toplumdan, İngilizcede ‘care’ olarak adlandırılan ‘karşılıklı ihtimam’ toplumuna geçmek zorundayız...

‘Toplum size ihtimam gösteriyorsa, buna karşılık siz de topluma ve etrafınızdakilere ihtimam göstermek zorundasınız’ diye esasını özetleyeceğimiz ‘care’ veya ‘karşılıklı ihtimam’ kavramı, ‘Bir İhtimam Politikası için, Kusurlu bir Dünya’ kitabı yazarı J. Tronto için, ‘kaygı duymak’, ‘ilgilenmek’, ‘ihtimam göstermek’, ‘bakım görmek ‘ gibi esas özellikler taşıyor...

İhtimam, sadece diğerlerine değil, eşyalara ve çevreye de yönelik olmalıdır; insanın tüm eylemlerini yönlendirmelidir.

‘Care’, iyi niyetin de ötesinde, dikkat, sorumluluk, yetenek ve yanıtlama kabiliyeti gerektirmektedir; eğer, diğer demokratik değerlere (insan hakları, hukuk, siyasi usullere saygı ve uygun siyasi süreç tercihi...) olan bağlılığımıza ‘care’ kavramını eklersek, daha akıllı, daha düşünen, diğerlerinin ihtiyaçlarına daha dikkatli ve kısacası daha iyi demokrat olma şansımız olabilir”

***

Temmuz ayı başında kısaca “Lab” diye anılan Fransız Sosyalist Parti’nin düşünce laboratuarı da, “Care, I. Sahne” adı altında bir metin yayınladı.

Bu metin “Care’in etik tercümesi”, “care kavramının kamu tartışmalarında belirmesi” ve “care ve evrensellik” başlıklı üç kısımdan oluşmakta.

Fransız Sosyalist Partisi, “ihtimam toplumu” kavramını “yeni dünya tartışmaları” çerçevesinde olgunlaştırıyor.

Ayrıca...

Martine Aubry, muhtemelen kendisinin de aday olacağı 2012 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin “değerler” üzerinden yapılacak bir siyasal tartışmaya sahne olacağına inanıyor.

Zaten Sosyalist Parti’de, “care-ihtimam” konusunun sadece yüzeysel değil,

derinlemesine irdelenmesinden yana

olanlar çoğunlukta.

Parti’nin “düşünce laboratuarı” başkanı Nièvre milletvekili Christian Paul de “bir üretim ve eşitlikçi dağıtım sosyalizmi yanında bir de ilişki sosyalizmi vardır” diyor.

***

“İhtimam toplumu” kavramı, daha geniş bakış açılı bir sol programın bir parçası.

Sosyalist Parti 1. Sekreteri Martine Aubry, 21. yüzyıl Fransa’sı için hazırlayacakları hükümet programlarında şu dört temel sorunun cevabını arayacaklarını ilan etti:

1-Ne üretmeliyiz?

2-Nasıl üretmeliyiz?

3-Nasıl bölüştürmeliyiz? ‘

4-Birbirlerimizle ve kurumlarla nasıl bir karşılıklı ilişki içinde olmalıyız?

Gelişmiş ülkelerde “siyaset” bu sorular üzerinden yürüyor ve farklılaşıyor...

***

Fransız solu “sosyal devlet” anlayışından “ihtimam toplumu”na geçiş çabasında...

Bunları sadece Kılıçdaroğlu Fransız Sosyalist Parti Başkanı Aubry ile görüşürken mahcup olmasın diye yazdığımı sanmayın, Türkiye’nin de sağı ve solu ile tüm toplum olarak bu düzeydeki tartışmalara çok ihtiyacı var.

Üstelik de...

Türkiye’nin toplumsal mağduriyetini Abdullah Gül’ü bile bıktıracak ölçüde “türban” konusuna indirgeyen ve buradan nemalanmaya çalışan “din siyaseti” ortalığı kaplamışken, bu ihtiyaç tavan yapmış gözüküyor

Hiç yorum yok: